bugün
yenile
    1. 3
      +
      -entiri.verilen_downvote
      1962 diyarbakır doğumlu gazeteci/şair/yazar. şiirlerinden "yakarım geceleri" ve "diyarbakır hasreti" ahmet kaya tarafından bestelenmiştir.
    2. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "bilinir dışarıda zemheri vardır. ama barış için, aşk için yine de her mevsim bahardır."
    3. 5
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "dinmemiştir aşk; yine de dalgındır elleri aşkın ve sıcaktır bir yurt kadar..."
    4. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      kendin ol, kendin ol… sen buysan başkası ol! buysan kederden öleceğim, başkası olursan de kimi seveceğim?
    5. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      yenik serçe şiiri beni derinden etkiler... adı nevin, şarap içer, rüzgâr giyerdi geceleyin... o, kanadı kırık bir kuştu, beyaza vurulmuştu; kimseler görmedi bir başka renk sevdiğini. kimseler… görmedi kimseler kirlendiğini...
    6. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "herkesin bir feride'si vardır ben bilmez miyim. herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı. herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim; bir de kimsesizliği.."
    7. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "gözlerinle gözlerime dokunuyorsun bir bilsen o an gözlerim oluyorsun kaçalım, beni gören sen sanacak"
    8. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      "ay aşığı gölgeleri büyüttü mutluluk oyununa geç kalan ölü kuşlarla geldim. geldim... kırık bardaklar gibi içilmiş sularda geride buruk bardaklar gibi... ve ömürlerimizde bin kasvetle upuzun sefalet seferlerinin ayazı; belki yalnız geçireceğiz artık kim bilir, batan gemiler gibi yiten aşklardan geride kalan, her kışı, güzü ve yazı. ay ışığı gölgeleri büyüttü. ayrılıklar eskidi, biz eskidik, aşk bize küstü..." dizelerinin sahibi, bende özel bir yere sahip olan şair, fotoğrafçı.
    9. 1
      +
      -entiri.verilen_downvote
      Biz şimdi ölsek, En fazla kahvehanedeki çaylar soğur...
    10. 0
      +
      -entiri.verilen_downvote
      geliyormuşum... pencerelerde yaz, ve bileklerimde bayat bir intihar. oysa ölünecek bir şey yokmuş gidince sen, yaşanacak bir şey olmadığı kadar! yanıyormuşum, vardığım yere bırakıp kendimi. atlasında yeryüzünün çılgın ve çirkin, ve hüzünle oyalanan yüreğimde kül tadı, nice yangından kalan! ölüyormuşum, senin saçların uzuyormuş üstelik. ölünce ben, cigarayı da bırakıp taksit ödüyormuşsun. bedenin tecritmiş geçliğinden, ikisi de yalnızmış. geceler öpüyormuş memelerinden. bense geçliğimi pazarlıksız ve hızla geçtiğimden, saçlarımla birlikte şiir yazmayı da kısa kestiğimden, piç kalmış aşklarla avutup kendimi, bileklerimde bayat bir intiharın dikiş izleri, gelip geçmiş yılların diş izleri ömrümde, neşter ve gülmüş hayat. gülüyor, gülüyor, gülüyormuşum.